Ayasofya Fotoğrafçısından
Ayasofya Projesi
İnsanlık için çok hayati bir öneme sahip olduğunu fark ettiğim Ayasofya'nın zengin geçmişine yakışır bir hikâyesini yazmanın gerekli olduğunu düşünmeye başladım. Bu düşüncelerle bir yandan Ayasofya hakkında bilimsel tarihi malzeme biriktirirken, diğer yandan Kasım 2011'den itibaren mimarisini ve eserlerini çektim. Kimi zaman kurucusu Justinianus'un doğduğu şehre, kimi zaman da sütunlarının çıktığı söylenen tapınaklara gittim. Ayasofya'nın geçmişinin izinden giderek dünya çapında 20, Türkiye'de ise 60'ın üzerinde tarihi mekân ve müzede fotoğraf çektim.
Ayasofya hikayesi için şu ana kadar 160.000'in üzerinde fotoğraf çektim. Aynı zamanda bu fotoğraflar için bağlam sağlayan bilgiler topladım. Projeyi bir kitaba dönüştürme çalışmaları halen devam ediyor.
Ayasofya'nın Önemi
Ayasofya dünyanın en önemli kültürel ve tarihi anıtlarından biridir. 6. yüzyılda inşa edilen yapı, bir Doğu Ortodoks katedrali, bir Roma Katolik katedrali, bir Osmanlı camisi ve bir müze olarak hizmet vermiştir.
Ayasofya'nın önemi, mimari ve sanatsal özelliklerinin yanı sıra din ve kültür tarihindeki rolünde yatmaktadır. Mimari açıdan Ayasofya, bir mühendislik ve tasarım şaheseridir. Yaklaşık bin yıl boyunca dünyanın en büyük katedraliydi ve yenilikçi inşaat teknikleri sonraki birçok yapıyı etkiledi. Çapı 30 metreyi aşan kubbesi, inşa edildiği dönemde mimari bir mucize olarak kabul edilmiştir. Sanatsal açıdan Ayasofya'nın içi, zengin tarihini ve kültürel önemini yansıtan güzel mozaikler, freskler ve diğer dekoratif unsurlarla süslenmiştir. Özellikle mozaikler, Bizans sanatının dünyadaki en önemli örneklerinden bazıları olarak kabul edilmektedir
Ayasofya, din ve kültür tarihinde de önemli bir rol oynamıştır. Yaklaşık bin yıl boyunca Doğu Ortodoks Kilisesi'nin ana katedraliydi ve birçok önemli dini tören ve etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'te kültürel ve siyasi yaşamın odak noktası olan Ayasofya, günümüzde de kültürel ve dini mirasın sembolü olmaya devam etmekte ve her yıl dünyanın dört bir yanından milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekmektedir.
Ayasofya'nın Kısa Tarihi
Kutsal Bilgelik Kilisesi olarak da bilinen Ayasofya, dünyanın en önemli ve tanınmış simge yapılarından biridir. Bin yılı aşkın bir süreye yayılan zengin ve karmaşık bir tarihe sahiptir.
Ayasofya'nın inşasına MS 532 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde başlanmıştır. İki Yunan mimar, Trallesli Anthemius ve Miletli İsidorus tarafından tasarlanmış ve sadece beş yılda tamamlanmıştır. Yaklaşık bin yıl boyunca Doğu Ortodoks Kilisesi'nin ana kilisesi olarak hizmet vermiştir.
1204'teki Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Konstantinopolis şehri Batılı Hıristiyan Haçlılar tarafından yağmalandı ve Ayasofya bir Roma Katolik katedraline dönüştürüldü. 1261 yılında Bizans İmparatorluğu Konstantinopolis'i yeniden ele geçirmiş ve Ayasofya bir kez daha Doğu Ortodoks katedraline dönüştürülmüştür.
1453 yılında Konstantinopolis Osmanlı Türkleri tarafından fethedildi ve Ayasofya camiye dönüştürüldü. Osmanlı binaya minareler ve diğer İslami mimari özellikler ekledi, ancak orijinal mozaik ve fresklerin çoğunu korudular.
1935 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından Türk hükümeti Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüştür.
2020 yılında Ayasofya tekrar camiye dönüştürülmüştür. Yüzyıllar boyunca değişen rollerine rağmen Ayasofya, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve günümüz Türkiye'sinin kültürel mirasının ikonik bir sembolü olmaya devam etmektedir.